
Belirli süreli iş sözleşmesi- İz Partners Hukuk
Bu yazımızda, işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinin belirli bir süre ile sınırlı olarak yapılması hali, koşulları ve geçerliliğini inceleyeceğiz. Bu sözleşme, Kanun’da bazı hallerin mevcudiyeti halinde yapılması mümkün olan bir sözleşme türü olup, hangi durumlarda yapılabileceğini aktarmaya çalışacağız.
Belirli süreli iş sözleşmesi nedir?
Kural olarak, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında yapılan iş sözleşmeleri, herhangi bir süreye tabi olmayan belirsiz süreli sözleşmelerdir. Belirli süreli iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. Maddesinde düzenlenmiştir;
“İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.”
Örneğin, bir iş sözleşmesi içerisinde iş akdi süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi halinde bu bir belirli süreli iş sözleşmesi olacaktır. Fakat, bir iş sözleşmesinin belirli süreye bağlanması için İş Kanunu’nun 11. Maddesinde belirtilen objektif koşulların varlığı aranmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesinin şartları nelerdir?
Bu sözleşmenin yapılabilmesi için bazı koşulların mevcut olması gerekmektedir. Bu koşullar şu şekildedir:
- İşin niteliği gereği belirli bir süreli olmalıdır.
- Sözleşmenin belirli bir işin tamamlanmasına yönelik olması gerekir.
- Belirli bir olgunun ve objektif koşulların ortaya çıkması gerekir.
Bu kavramların oldukça soyut olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, örnek vererek ve detaylandırarak hangi koşullarda yapılabileceğini ifade edeceğiz.
İşin niteliği gereği belirli bir süreli olmalıdır.
Bir iş yerinde, hali hazırda çalışan işçi sayısı ile karşılanamayacak kadar, sadece belirli süreliğine gelecek iş, proje, sipariş bulunuyorsa; işin niteliği gereği belirli bir süreden bahsedilebilir. Örneğin, normalde bir iş yerinde yılda 300 adet elektrik direği üretimi yapılıyor. Fakat, gelen siparişler nedeniyle 1 yıl içerisinde 1000 adet elektrik direği üretimi yapılması gerekti. 1 yıl sonunda bu siparişler son bulacak, bu durumda belirli süreli işten söz edilebilir.
Sözleşmenin belirli bir işin tamamlanmasına yönelik olması gerekir.
Belirli süreli iş akdi kurulurken işçi ile işveren arasında yapılacak sözleşmede açık bir şekilde hangi işin yapılması adına iş akdinin kurulduğu ifade edilmelidir. Nitekim, Bu sözleşme İş Kanunu kapsamında istisnai bir sözleşme türüdür. Bu yazıda daha önce verilen örnekten ilerleyecek olursak, 1000 adet elektrik direğinin üretiminin yapılması amacıyla sözleşmenin kurulduğu ifade edilmelidir.
Belirli bir olgunun ortaya çıkması gerekir.
İşletmenin normal faaliyetine dahil olmayan veya sürekli devam etmekte olan mutat durum dışında geçici iş gücüne ihtiyaç duyulması belirli bir olgu olarak kabul edilebilir. 300 elektrik direği üretimi kapasitesinden, birden bire 1000 elektrik direği üretimi gerekliliği doğrudan belirli süreli iş akdi kurulması için haklı sebep vermez. Bakılacak husus, işletmenin gerçekten mevcut kapasitesiyle bu işi yapıp yapamayacağı ve bu sözleşme kapsamında işe alınan kişilerin gerçekten sadece ilgili projede çalışıp çalışmadığı gibi hususlardır.
Bu sözleşmenin istisnai olmasının sebebi, işverenlerin sürekli olarak belirli süreliğine işçiler ile iş akdi kurarak sonrasında kısa bir sürede iş akdinin sonlandırılmasını önlemektir. Burada işçi lehine yorum ilkesi gündeme gelmektedir. Dolayısıyla, belirli süreli iş sözleşmesinin geçerliliği için yukarıda belirtilen tüm şartların doğru bir şekilde incelenmesi gerekir.
Belirli süreli iş sözleşmesi zincirleme şeklinde birden fazla kez yapılabilir mi?
Bu sözleşme kural olarak, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla kez üst üste yapılamaz. Aksi halde bu iş sözleşmesi başlangıcından itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliğinde kabul edilir. Burada belirtilen esaslı neden yukarıda izah edilen unsurların oluşması yani, işin niteliği gereği belirli süre olması, sözleşmenin belirli bir işin tamamlanmasına yönelik olması ve belirli bir olgunun ortaya çıkması koşullarının oluşmasıdır. Örneğin, belirli süreli iş sözleşmesinin kurulduğu tarihte sadece 1 sene süreceği öngörülen projenin, daha sonrasında 1 sene daha uzamak zorunda kalması halinde belirli süreli iş sözleşmesinin zincirleme şeklinde yapılması mümkün hale gelebilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile belirsiz süreli iş sözleşmesi arasındaki farklar ve benzerlikler
- Belirli sürelide işçi iş güvencesi hükümlerinden faydalanamaz. Yani, işe iade davası açamaz
- Belirsiz süreli iş sözleşmesinde koşulların oluşması durumunda 1 yıllık çalışma üzerindek kıdem tazminatı hakkı doğabilir.
- Sürenin sona ermesi nedeniyle belirli sürelinin bitmesi halinde kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmaz.
- Belirli sürelide ihbar süresi bulunmamaktadır.
- Belirli süreli sözleşme, haklı bir neden olmadıkça, süresinden önce sona erdirilmesi mümkün değildir. Aksi halde taraflar tazminat ödemek zorunda kalabilir.
Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi halinde kıdem tazminatına hak kazanılabilir mi?
Öncelikle şu hususu izah etmek gerekir. Uygulamada yapılan birçok belirli süreli sözleşme, İş Kanunu’nun 11. Maddesinde belirtilen şartları taşımamaktadır. Dolayısıyla, bu sözleşmelerin çoğu, her ne kadar belirli süreli yapılmış olsa da yargılama aşamasında belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilebilmektedir. Bu gibi durumlarda, işçinin kıdem tazminatını talep etmesi mümkündür. Bu değerlendirmenin bir avukat tarafından yapılması oldukça faydalı olacaktır.
Bunun haricinde, belirli süreli sözleşmenin süresi sonunda sona ermesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanılmaz.
Belirli Süreli İş Sözleşmesinde İhbar Tazminatı İstenebilir Mi?
İhbar tazminatı, iş akdinin belirsiz süreli iş sözleşmelerinde işveren tarafından herhangi bir haklı neden olmaksızın ve bildirim sürelerine uymaksızın feshedilmesi halinde gündeme gelen bir tazminat türüdür.
Belirli süreli sözleşmede, sözleşme sürenin sonunda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Esasında, belirli süreli sözleşmede, süre sonunda sözleşme feshedilmemekte, kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Sona Ermesi Halinde İşsizlik Maaşı Alınabilir Mi?
İşsizlik maaşının şartlarının oluşması halinde işsizlik maaşına hak kazanılabilir. Sözleşmenin türünün belirli süreli olması buna engel değildir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 25.09.2014 tarihli ve 2014/21722 E., 2014/25696 K. sayılı kararında özetle;
“Somut olayda davacı uçak mekanik montajcısı olup taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde davacının PD-II projesinde; bu projede meydana gelebilecek duruklama, yavaşlama veya ertelemelerde F-16 MSM Projelerinde,01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arası görev yapacağının, belirtilen süre sonunda iş sözleşmesinin herhangi bir ihbar ve bildirime gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği, davalı şirketin aldığı proje bazlı işlerin bitiminde o projede istihdam edilen işçinin yaptığı işin de tamamlanmış olacağı, davacının yaptığı işin gereği olarak kendisiyle belirli süreli hizmet sözleşmesi yapılmasını gerektirir nesnel bir nedenin bulunduğu açıktır. Bu nedenle taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu dikkate alınarak iş güvencesi hükümleri kapsamına girmeyen davacının açtığı davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/18299 E. 2016/14171 K. Sayılı 10.05.2016 tarihli kararında özetle;
“Dosya içeriğine göre, davacının ASO 2. ve 3. OSB METES PROJESİ projesi kapsamında teknik uzman olarak işe alındığı anlaşılmaktadır. Davacının iş sözleşmesi davalı işverence feshedilmiştir.
Davacının teknik uzman olarak çalıştığı ASO 2. ve 3. OSB Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezi projesinin incelenmesinde, iki yıl olarak planlandığı ve bu çerçevede yürütüldüğü, projenin büyük bir kısmının Avrupa Birliği tarafından finanse edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı ile imzalanan 25.05.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının proje kapsamında teknik uzman (teknik öğretmen) olarak çalışacağı belirtilmiş olup sözleşmenin diğer hükümlerinin incelenmesinde ve davalının yaptığı işin proje dâhilinde olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kabul edilmesi gerekir. Bu durumda, ihbar tazminatının reddi yerine, hatalı değerlendirme ile kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.”
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 23.12.2019 tarihli ve 2017/25730 E., 2019/24001 K. sayılı kararında;
“Diğer taraftan, belirli süreli iş sözleşmeleri sözleşmenin niteliği gereği fesih ile değil, sürenin bitimi ile sona erdiğinden; belirli süreli iş sözleşmelerinde belirsiz süreli iş sözleşmelerine özgü bildirimli fesih yapılamaz. İhbar tazminatı ise, bildirim süresinin hiç veya kısmen uyulmamasının yasal sonucudur.”
Yargıtay İçtihatları Birleştirme BGK, 23.02.2018 tarihli ve 2017/1 E., 2018/2 K. sayılı kararında özetle;
“Gerçekten belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, eğer iş sözleşmesi sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermişse, kıdem tazminatına hak kazanamadıkları gibi, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için öngörülmüş olan bildirim öneli belirli süreli iş sözleşmeleri için uygulanmaz. Bunun gibi, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlara bildirim öneli verilmediği gibi, bu sözleşmeyle çalışanlar bildirim önelleri içinde herhangi bir ücret kesintisi yapılmadan işçiye verilmesi gereken iş arama izninden de yararlanamazlar. Daha da önemlisi belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar iş güvencesinin kapsamına girmezler. Bir başka deyişle belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler işe iade davası açamazlar”
Detaylı bilgi için tarafımızla iletişime geçebilirsiniz.